10 Ağustos 2015 Pazartesi

16 mıııı!

Evet tam onaltı aylık oldun, büyüdün be. Büyüdünde son birkaç aydır bende yaşlandım galiba. Off klasik anne tribine girdim bile galiba şu cümlelere bak:) 
Onaltıncı ayında daha bir hızlı geliştin galiba. Teyzen ve anneannende burdaydı onlarında etkisi büyük. Kalabalığı seviyorsun benim bahtsız çocuğum (tüm akrabalarınla aranda 10 saatlik bir mesafeyle büyüyeceksin, üzgünüm). Dans etme konusunda kendini aşıyorsun, yerde yatıp kendini ordan oraya yuvarlayarak dans dünyasında yeni bir soluk oldun:) Babanın söylediği ' ali babanın çiftliği' şarkısının rock versiyonuna bayılıyorsun. Öyle ki dün birlikte kafa sallarken babanın gözlüğünü kırıverdin, sanat işte :) yemek yeme kabusa dönüştü bu ay ve içimdeki çocuk besleyen canavar ortaya çıktı. Böylelikle hamileyken  'aman hiç zorlamam acıkırsa yer' diyen cook anne adayı cortladı😁 hamur işini seviyorsun ee kütahyalı olduğun anlaşılsın bir yerden. Park gördüğünde diretmeye başladın. Denize yüzmeye bayılıyorsun tam bir balıksın. Oyuncaklı yumurta çikolatayı ve bademi çok seviyorsun. Son iki aydır arabalara karşı aşırı ilgin var. Annemmm diye dolanırken ortalarda bu ay anneme diyen bir başka çocuk çıktı ortalara:) babanın gelişlerini daha heyecanlı bekler oldun. Babayla oyun oynamayı seviyorsun. Manevi abla olarak Duru' yu seçtin. Balkondan onun odasının camına Duyuuu diye sesleniyorsun sürekli. Sevdiğin insanlara sarılıyorsun sevmediklerine kaşlarını çatıyorsun. Yavaş yavaş derdini anlatmaya başladın. Eski dildeki ismini söylediğin (ma) suyu şuuu diye istiyorsun mesela. Köpek kedi ağaç ve çiçekleri seviyorsun ve dokunmak istiyorsun. Uykularımızdan bahsetmek istemiyorum. Zira uyku deyince bile uykum geliyor. Küçük zıplamalara başkadın. Önemlimidir bilmiyorum ama benim için çok önemli. Sürekli söylenen şarkıları sende tekrar ediyor melodik sesler çıkarıyorsun. Elin kolunla şarkılara eşlik ediyorsun (ellerim bak boş kaldı):) çok şükür iyiyiz iyisin. Seni seviyorum bebeğim.

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Kısa öz

 Bazen hayat dur diyor dinle kendini neyle mutluysan ne besliyorsa ruhunu onu yaşa.
Bazen sıkıyor boğuyor kimselere anlatamıyorsun, geliyor üstüne üstüne durduramıyorsun.
Yaşamak zorda çok düşünmekte hata galiba. Biraz akışına bırakmak gerek. Mutluysan sonuna kadar mutlu olmak anı hissetmek yaşamak lazım, acı çekiyorsan bağıra bağıra ağlamak.
Bugün söyleyecek söz bu kadar. Yaşayın ne yaşıyorsanız dibine kadar yaşayın diyeceğim bu.

21 Mayıs 2015 Perşembe

14'e notlar

Bugün 14 aylık oldun. Büyüyorsun hızla. Gerçekten takip etmekte zorlanıyorum artık.
Duyduğun gördüğün herşeyi taklit etmeye başladın. Dahada eğlenceli hale gelmeye başladı seninle hayat. Sabahları anne baba diye seslenerek uyandırıyorsun bizi, babanın işten dönüşünü hem kendin hemde bizim için karnavala dönüştürüyorsun, artık kendin beslenmek istiyorsun ama kaşık çatal yerine parmaklarını kullanıyorsun, seninle yaşıtlara bebek kendinden büyük çocuklara abi aba demeye başladın, evin heryerini koşar adımlarla turluyorsun, mutfak dolaplarımız ve giyinme dolabım didik didik artık, ev temizliğimizi sen kucağımdayken yapıyorum çünkü elektrik süpürgesinden tırsıyorsun, bana fazlasıyla normal kiloda görünsende hala tosun diye seviyor herkes, hiç tanımadığım insanlara senin kız olduğuna inandırma çabalarım devam ediyor (haddini aşanları affetmiyorum merak etme:) ), saçların çoğaldı ve uzadı yani en azından eskisine oranla, hemen her kelimeyi çıkarmayı deniyorsun buaralar en şaşırtıcısı enini (enişte), dans etmeye hala bayılıyorsun, çoşkulu ortamlar yaratıp herkese tek tek bakıp alkışlamaya sevk edip gülerek dans ediyor alkışlıyorsun, her müziğin ritmine göre hareket ediyorsun, arada coşup koşarak gelip bana sarılıyorsun tabii dünyalar benim:) , tam babanın kızısın muzurluk dizboyu, bazı durumlarda itiraz edip sinirlenebiliyorsun, uykularımız hala bölük pörçük çünkü gecede 9836583299 kez emmeye kalkıyorsun:), en sevdiklerin dans etmek, kraker ve eema (elma) yemek, balkonda süpürgeyle bozoyu oynatmak, parka gitmek. Aklıma gelmeyen o kadar çok şey varki daha. Zaman zaman not almak en iyisi galiba. Çok sevimli genelde uyumlu herzaman oyuncu bir bireye dönüştün. Sevdikçe sevesim geliyor. Cansın.

15 Mayıs 2015 Cuma

Yalnızlık ömür boyu

Yalnızız.
Anne baba kardeş evlat dost akraba komşu tanıdık her kim olursa olsun yanında sen istediğin kadar bilir içini sen istediğin kadar yakındır sana. Ne hissettiğin ne kadar açtığın önemli kalbini. Bazen kalabalıklar dahada çok hissettirir yalnızlığını. Bazense alışmışsındır artık çoktan yalnızlığa. İçinden çıkamasanda koca hayatın, almıştır koynuna seni yalnızlık. Issızdır dingindir çoğu kez güçlü hissettirir de bir kez olsun kapı aralandımı için yanar boşluğa düşersin nasıl davranacağını bilemez saldırganlaşırsın. Bazende gelip geçicidir. Küçük bir durak bir soluklanmadır. Dedimya yalnızlık önce tatlı gelir dinlendirir insanı sonra yavaş yavaş canını yakmaya başlar. 
Yalnızlık ömür boyu. Bazen geçici bazen kalıcı derin. Umarım herkes yalnız kalmayı isteyecek kadar yorulur hayatta. Hayat hızla akıyor ve siz farkında olmasanızda sizi düşünen sizin için dua eden insanlar var hayatınızda. Durun soluklanın ve dönüp onlara sımsıkı sarılın. Geç olmadan.

2 Ocak 2015 Cuma

Varlık


''Allah analı babalı büyütsün'' derler ya klişeydi bunlar hep öyle lafın gelişiydi hepsi sanki, şimdilerde söyleyenin ağzını yüzünü öpesim gelirken, içimin alttan alta bir tuhaf burkulduğu iki ara bir derede kalıp amin amin amiiin diye yalvarışım adeta artık.

Bir çocuğun annesi ve babasıyla büyümesinden daha değerli ne olabilir. ''Kokusu yeter anneyle babanın'' der annem yerini ne tutar ki? Hiç ! Kimseyi evladının acısıyla terbiye etmesin ve hiçbir evladı kendi ayaklarında durmadan evvel anasız babasız bırakmasın Allah.

Dizlerimde uyuyorsun masum mu masum kıyamadığım. Kandil bugün dilekler çok umut tükenmez ama seni bizsiz bizi sensiz bırakmasın Allah ve hiçbir evlada o mis ana baba kokusunu aratmasın.

Ne dilerimki daha sağlıklı mutlu ol hep yavrum haklıyken hakkını savunmayı, haksızken özür dilemeyi bil, ideallerine ulaşmaya çabalarken yaşayacaklarının aslında seni nasıl eğittiğini kabullen, kimseyi kırmadan da yaşanabileceğini büyük mutlulukların öğren, kimseye boyun eğmek zorunda olmadığının hep farkında ol, sen herzaman kendin olursan kazanırsın unutma, herkesle samimi olmasanda içten davranmak pişman olmamanı sağlar, içten tavır görmediğinde dönüp gitmeyide bil. Bunlar senin kuralların değil olmayacak sadece bir kenarda dursun.

Bir duruşun olduğunu fikirlerini kendinden emin şekilde ifade ettiğini sorumluluklarını bilen bir o kadar özgürlüğüne düşkün sevincini de üzüntüsünde sonuna kadar yaşayan tüm duygularına sahip çıkan yaşamaktan zevk alan olgun bir o kadar çocuk dolu dolu bir insan olduğunu görmek tüm arzum.

Seni çok seviyorum.

9 Aralık 2014 Salı

Özet

Arada ay ay gelişimini kaydediyorum biryerlere heryerlere :) Mesela telefona not alıyorum, takvime not düşüyorum, ajandaya yazıyorum, instagrama tarih atarak paylaşım yapıyorum vs. Eksik kalmasın diye ara ara bloğada yazıyorum :) Napalım bazen dağınıklığını deliliğini annelik deyip gizleyivereceksin.

Bu ay (8. ayın) güzel geçti. Büyüdüğünü iyiden hissettirdin. Acıktığında mama, emzik istediğinde meme diyorsun tabii canın isterse. Baba dede artık hiç eksik olmuyor dilinden. 5 aylıkken hiç zorlanmadan söylediğin anne ise rafa kalktı :( Toss yapıp kafa tokuşturmayı, çav bella da hop hop yapıp dans etmeye başladın. Bizimle herşeyi yapabiliyorsun uyku saatini kaçırmadığımız sürece. Dışarıda olmaya bayılıyorsun herşeyi inceleyip dokunmak istiyorsun. Genel olarak huzurlu mutlu bir bebeksin ama dişlerinin verdiği uykusuzluk geceleri bizi çok yoruyor. Artık herşeyden yiyebiliyorsun tabii yine canın isterse. Bazen sana özel yapılan yemeklerin yerine lahmacun yiyebiliyorsun mesela :) Birlikte yemek yemeyi çok seviyorsun büyüyorsun bebeğim büyüyorsun çok şükür. Öyle tepkiler veriyorsunki babanla kendimizi seni seslendirirken buluyoruz :) Biraz eğlenmek bizimde hakkımız sonuçta :)

Seninle hayat hareketli eğlenceli. Zaman hızla geçiyor. Ben inanamıyorum. Gelsin aylar yıllar bizde arada özetleyelim :)

29 Kasım 2014 Cumartesi

Şükür


Bu ay biraz zorlu geçti çocuk, bunu yazıyorumki günün birinde okuduğunda tüm bunları anlaki tek başına değilsin. Sıkıntılı dönemler geçiren bazen yorulan yılan bazen hiçbirşey olmamış gibi devam eden yoluna tek sen değilsin. Zaman zaman herkes yaşar. Tek başınada zorluklarla karşılaşabilir insan, bir aileye sahipkende karşısına dikilebilir koca duvarlar. O zaman hem tek başına hem hepbirlikte karşı durmak zorundasındır. Bu ikisi arasında kalmaksa bazen sıkıntıları bile arka plana iter bambaşka bir problem yumağı olur.
Belki egodan belki fedakarlıktan kahraman kesilir gereksiz yere insan. Tek başına mücadele verir. Kimse bilmeden üzülmeden o herşeyi halleder ya da sabrederek bir başına atlatabilir sanır zamanı. İnsan ya işte bir noktada tıkanır ve en zayıf noktadan patlar. Kırar kırılır.
Olur ya insanız işte herşey bizim için. Her nolursa olsun yanınızdakiler aileniz, kırsanız toplanır, kırsa toplar, kızsa geçer, üzülsen unutursun, sarılın geçer.
En önemlisi iyisine kötüsüne  her gününe bize verdiği şanslara şükretmek. Hissetmek bir kez daha yaşamanın güzelliğini. Acıda da sıkıntıda da vardır alınacak dersler. Bunu unutmamak gerek. Aldım öğrendim şükrettim.